Göz tansiyonunun (glokom) günlük hayata etkileri
Göz tansiyonunun (Glokom) günlük hayata etkileri
Glokom görme sinirine hasar vererek körlüğe neden olan bir hastalıktır. Bu hastalıktaki en büyük risk faktörü artmış göz içi basıncıdır. Sağlıklı bireylerde göz içi basıncının üst sınırı ortalama 20-22 mmHg seviyesindedir. Göz içi basıncı bu seviyenin üzerine çıktığında görme sinirinin damarları ve beslenmesi baskı altında kalmakta ve görme siniri hasar görmektedir.
Glokom tedavisinde esas unsur göz tansiyonunun düşürülmesidir. Bu şekilde görme kaybının önüne geçilir. Göz tansiyonunu düşürmenin ise farklı yolları mevcuttur. Bunlar sırası ile damla tedavisi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavidir. Ayrıca göz tansiyonunuzun yükselmesine veya görme kaybının ilerlemesine neden olan diğer hastalıklarınızın da tedavisi gerekebilir.
Glokom tanısı aldıysanız normal yaşantınıza devam edebilirsiniz.
Bu süreç içerisindeki en önemli husus göz muayenelerinizi aksatmamanızdır. Muayene randevularınızı kaçırmadıkça ve verilen tedavileri aksatmadıkça günlük yaşantınızı devam ettirmenizde bir sakınca yoktur. Bununla birlikte, glokom tanısı aldıysanız hayatınızda birkaç değişiklik yapmanız faydalı olabilir.
Bazı aktivitelerin göz içi basıncını arttırdığı bilinmektedir. Bu aktiviteler arasında nefesli çalgı çalmak, ağırlık kaldırma ve vücut geliştirme egzersizleri, yoga yapmak ve başağı vücut pozisyonu almak sayılabilir. Bu nedenle glokom tanısı almış iseniz bu tür aktivitelerden uzak durmak gözünüz için koruyucu olacaktır. Ayrıca glokom nedeni ile belirgin görme kaybı gelişmiş olan olguların da günlük aktivitelerini kaza ve tehlikelerden uzak tutacak şekilde yeniden düzenlemeleri faydalı olacaktır.
Glokom ilaçlarınızın kullanılması esnasında doz atlanmaması önemlidir. Bu nedenle ilaçlarınızı günlük olağan yaşantınız ile ilişkilendirmeniz faydalı olacaktır. Örneğin akşam almanız gereken ilacı akşam yemeği ile veya her akşam yapmakta olduğunuz başka bir olağan aktivite ile ilişkilendiriniz. Bu durumda olağan hayatınıza devam ettiğiniz sürece ilacı unutmanız söz konusu olmayacaktır ve ilaçlarınız günlük olağan hayatınızın bir parçası olacaktır.
Glokomun tedavisi genel olarak damlalar ile yürütülmektedir. Bunun yanında sağlığınızın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Örneğin fazla kilolardan kurtulmak, düzenli aerobik egzersiz yapmak (yürüyüş-yüzme gibi), sigara kullanıyorsanız bırakmak ve hipertansiyon-şeker gibi hastalıklarınızı tedavi ettirmek tüm vücudunuzdakikandolaşımını ve dolayısı ile optik sinirin (görme sinirinin) beslenmesini iyi yönde etkileyecektir. Sonuç olarak görme sinirinin beslenmesi ne kadar iyi olursa hasardan korunması da o kadar kolay olacaktır.
Bu konuda özellikle hipertansiyon hastalarının akılda tutması gereken diğer bir konu kol tansiyonunuzun gece uyku esnasında aşırı düşürülmesinden kaçınılması gerektiğidir. Kol tansiyonunuzun gece fazla düşürülmesi uyku esnasında görme sinirinin kanlanmasını bozarak hasara neden olabilmektedir. Bunu önlemek için, kullandığınız bazı hipertansiyon ilaçlarının uykudan önce alınmaması faydalı olabilir. Bu nedenle hipertansiyonunuzu tedaviedendoktorunuza glokom hastalığınız hakkında bilgi vermeniz faydalı olacaktır.
Fiziksel sağlığınız kadar ruhsal sağlığınızın da önemli olduğunu unutmamalısınız.
Bu nedenle hastalık ile ilgili tüm tedirginlikleriniz, korkularınız, duygularınız ve merak ettiklerinizi çevrenizdekilerle, doktorunuzla ve mümkün ise diğer glokom hastaları ile paylaşınız. Bu tür paylaşımlar kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlayabilecek önemli bir unsurdur. Glokom tanısı almış diğer hastalara ulaşmak için takip olduğunuz klinikten, sosyal çevrenizden veya internetteki bazı tartışma gruplarından faydalanabilirsiniz.
Glokom hastalarının en büyük kaygılarından biri araç kullanma sorunudur.
Araç kullanmanın bırakılması oldukça zor verilebilecek bir karardır. Her insan bağımsızlığının devamını ister ve araç kullanmak en önemli bağımsızlık unsurlarından biridir. Bununla birlikte sizin ve çevrenizdekilerin güvenliği için, bazı uyarılara dikkat etmek gereklidir. Glokom olgularının çoğunda merkezi görmeden çok daha önce görme alanının dış bölgeleri zarar görür. Bu nedenle hasta görme alanının büyük bir kısmını kaybedene kadar bunun farkına varamayabilir. Yan bakış alanlarındaki daralma, ışık hassasiyeti, bulanık görme, yakındaki bazı nesnelerin görülememesi, karanlıkta görüşün azalması ve küçük kazalar bu uyarılardan en önemlileridir. Yan bakış alanlarındaki daralma nedeni ile yan yollardan gelen araçların ve yaya insanların görülmesini zorlaştırabilir. Işık hassasiyeti nedeni ile gündüz güneş ışınına veya gece araba farına baktıktan sonra görüşünüz normale geç dönüyorsa bu esnada önünüze çıkan nesneleri göremeyebilirsiniz. Bulanık görme net görüntüyü ve hareketi algılamada güçlük yaratacağından, hareket halindeki araç-insanlar ile sabit nesnelerin ayrımında güçlüklere neden olabilir. Gözleri sağlam olan insanlar da kaza yapabilirler. Fakat kendi hatanız olduğunu düşündüğünüz birçok küçük kazaya karışmanız durumunda ve yoldaki bazı uyarıları göremediğiniz için zorlanmaya başladığınızda araç sürme kabiliyetinizi tekrar gözden geçirmeniz gereklidir.
Daha önemlisi ise kendi kararınızı kendinizin vermesidir.Eğergece araç kullanırken zorlandığınızı düşünüyorsanız, gece araç kullanmayın. Günlük işlerinizi gece araç kullanmaya mecbur kalmayacak şekilde planlayın ve hayatınızın olağan akışını bu yönde değiştirmeye çalışın.Eğergece araç kullanmanız gerekirse bir yakınınızdan yardım isteyin. Bu tür durumlarda bazı şeyler için çok geç olmadan önlem almak herkes için faydalı olacaktır
Belirgin ışık hassasiyeti olması ve ışıkların çevresinde halelerin oluşması gibi görüş rahatsızlıkları olması durumunda sarı-kahverengi renkli gözlük camlarından faydalanılabilir. Açık renkli ve özellikle sarı renkli camlar ise gece görüşü için faydalı olabilmektedir. Bu tür camlar havada en çok saçılan mavi ışığı süzerek daha net bir görüşün elde edilmesine katkıda bulunabilirler.
Yakınlarınıza sizde glokom olduğunu söylemelisiniz
Glokom hastalarının yakınlarının glokom hastalığına yakalanma ihtimali diğer sağlıklı bireylere göre on kat artmıştır. Bu nedenle yakınlarınızın (özellikle 40 yaşının üzerinde olanların) düzenli araklıklarla göz muayenesi olmaları ve göz içi basıncını ölçtürmeleri gerekmektedir.
Gebelik genellikle glokom hastalığını kötüleştirmez.
Hamilelik esnasında göz içi basıncı genellikle biraz düşme eğilimindedir. Bunun bazı hormonal değişikliklerden kaynaklandığı düşünülür. Bu durum bazı glokom olguları için faydalı olabilir.
Glokom ilaçlarının hiçbiri anne karnındaki bebek için %100 masum değildir. Bununla birlikte bazı ilaçların daha masum, bazılarının ise daha tehlikeli olduğu bildirilmiştir. Bu konuda doktorunuza danışınız. Ayrıca bu tür endişeler, bebeğin doğumu ile sona ermez. Çünkü glokom ilaçları da diğer ilaçlar gibi süte geçerler ve hatta bazıları özellikle sütte birikirler (beta blokerler). Bu nedenle doğumdan sonra, emzirme döneminde de doktorunuz ile glokom ilaçlarınız konusunda tavsiyeler almanız gereklidir.
Bebeğinizi glokom ilaçlarının zararlı etkilerinden korumak için gebeliğinizin özellikle ilk üç ayında bebeğin organları henüz yeni gelişmeye başladığı için dikkatli olmalısınız. Bu nedenle gebeliğinizin başında ve hatta gebe kalmayı planladığınızda vakit kaybetmeden göz doktorunuzla görüşmelisiniz.
İlaç kullanırken ilaçların kana karışmasını engellemek için göz pınarına baskı uygulayabilirsiniz. Bu sayede ilaçların kana ve süte karışmasını azaltabilirsiniz. Doktorunuzdan bu yöntem konusunda da bilgi almanız faydalı olacaktır.
Glokom hastalığını tedavisi süreklidir.
Bu nedenle bu tedaviyi günlük hayatınızın bir parçası haline getirmeniz sizin için en faydalı yöntemdir. İlaçlarınızı veya muayene randevunuzu istemeden aksattığınızda doktorunuz ile temas kurmaktan asla çekinmemelisiniz. Doktor olarak amacımız sizi yargılamak değil, size yardımcı olmaktır. Unutmayınız ki tedavinin aksaması durumunda zarar görecek olan da doktorunuzun değil, sizin gözünüzdür.
Prof. Dr. Ümit Beden
Göz Hastalıkları Uzmanı
www.umitbeden.com
Glokomda en büyük sıkıntı uykunuzu alamadıysanız veya uzun süreli aç kaldıysanız veyahut aşırı bir yorgunluk haliniz varsa direkt gözleriniz hedef olmakta göz tansiyonunuz yavaş yavaş yükselmekte tabi sonrasında gözde zonklamalar ve yumruk yemişsiniz gibi hissedilen bir ağrı 35 yaşına kadar olan süreçte yatıp uyumanız bir çözüm olabilirken yaş 35’i geçti ise uykuda çözüm olamamakta sizi ancak bir ağrı kesici kurtarabilir.Tabi ağrınızın geçmesi göz tansiyonunuzun göz sinirlerinizi tahribini önlediği anlamına gelememekte damlalar kifayetsiz kalabilmekte.Yıl olmuş 2013 insanoğlu çözememiş glokom meselesini kökten…çok üzücü.
Merhaba.
Uzun süreli kortizonlu göz damlası kullanımı göz tansiyonunu yükseltiyormuş. Bu uzun süreli kullanımdan kasıt nedir ? Mesela şimdi kullandığım blephamide var o bitene kadar kullansam uzun süreli kullanım mı oluyor zararı olur mu ? Doktor verdi bana bitene kadar kullan dedi.
Ayrıca gözyaşı damlaları da verdi bunları kullanmak tansiyonu etkiler mi ?
TEŞEKKÜRLER
Geceleyin fark ettim verdiği cortimycine de kortizonluymuş.
Hocam dünde vardı bugünde devam ediyor göz kapağımda şişlik ve gözümde kızarıklık yanma. ilaçlardan sonra oldu. Tansiyonum mu yükselmiştir, başka doktora gitmemi önerir misiniz?
Göz tansiyonunun yükselmesi bu belirtilere neden olmaz
Sorun başka birşey olabilir
Kortizonlu damlalar en erken 2 hafta fakat genelllkle 3 aydan önce göz tansiyonunu yükseltmez
Fakat her hasta için bu süre farklı olabilir
Siz cok yasayin hocam. Allah razi olsun sizden. Sizi esinize cocuklariniza ve biz hastalara bagislasin. Kalin saglicakla. Tesekkuler
MERHABALAR NİSAN AYININ SONUNDA GÖZÜMDE KIZARIKLIK ARADA BİR BULANIK GÖRME VE ARADA BİR GÖZÜMÜN ÖNÜNDE UÇUŞAN CİSİMLER GÖRME SEBEBİYLE DOKTORO GİTTİM. GÖZÜMDE ÜVEİT HASTALIĞININ OLDUĞUNU SÖYLEYİP İLAÇ TEDAVİSİ UYGULANDI İLAÇLAR BİTTİKTEN SONRA HERŞEY DÜZENE VARDIR FAKAT GÖZÜMDE TEKRAR KIZARIKLIK OLMAYA BAŞLADI TEKRAR DOKTORUMA GİTTİĞİMDE GÖZ TANSİYONUM OLDUĞUNU SÖYLEDİ GÖRMENDE Bİ SORUN YOK GÖZ TANSYONUN VAR DEDİ VE BANA TRANVATAN İLACINI VERDİ.İLACI KULLANALI 3 GÜN OLDU VE GÖZÜMDEKİ KIZARIKLIK DAHADA ARTTI DOKTORUMA DANIŞTIM OLABİLİR İLACI KULLANMAYA DEVAM ET DEDİ ERTESİ GÜNDE GÖZ KAPAKLARIMDA AĞRI VE BULANIK GÖRMEYE BAŞLADIM BU DURUM BENİ ÇOK FAZLA RAHATSIZ ETMEYE BAŞLADI. SİZCE NE YAPMALIYIM
Takipte olmanızda fayda vardır
Görme azalması tekrar muayene gerektirir
Geçmiş olsun