Gözyaşı Kanalı

Göz yüzeyine sürekli olarak salgılanan gözyaşı, düzenli olarak toplanarak burun boşluğuna akıtılmaktadır. Bu işlem çok ince kanalcıklar, gözyaşı kesesi ve gözyaşı kanalı üzerinden gerçekleşir. Bu sistemin düzgün çalışmaması durumunda, gözyaşı göz yüzeyinde birikerek kapaklardan taşar ve yanaklara doğru akarak göz sulanmasına neden olur.

Gözyaşı kanal tıkanıklığı olarak bilinen bu problem, kliniğimizde Doç. Dr. Ümit Beden tarafından aktif olarak yürütülen oküloplastik cerrahi pratiğinde önemli bir yer tutar ve genellikle bebekler ile yetişkin yaşlarda olmak üzere, iki farklı klinik tablo olarak karşımıza çıkar.
Önceden herhangi bir problem olmayıp, orta yaş veya üzerinde ortaya çıkan sulanmalar genellikle kanalın alt ucundaki tıkanıklar nedeni ile görülmektedir. Bu problem, yetişkinlerdeki en sık göz sulanması nedenidir. Bu tür olgularda, genellikle tedavi cerrahidir. Detaylı bir hikâye, muayene ve klinik testlerin ardından planlanacak cerrahi girişim, oküloplastik cerrahinin oldukça başarılı olduğu müdahalelerin başında gelmektedir.
Kliniğimizde,  problemin nedenine göre açık cerrahi, lazer cerrahisi veya ilaç tedavisi ile göz yaşarmanızdan kurtulabilirsiniz.

Göz yaşarması, yetişkinlerin yanında, bebeklerde de sık görülen bir problemdir. Yeni doğan bebeklerin, %30’unda gözyaşı kanalı henüz açık değildir.  1. ayın sonunda, bu oran %10’a düşmektedir. Gözyaşı kanalının açılmadığı bu bebeklerde, birinci ayın sonundan itibaren, artan gözyaşı salgısına bağlı olarak, gözlerde çapaklanma ve sulanma fark edilmeye başlanır.

Gözyaşı kanalı tıkanıklığı bulunan olguların %90’ında, birinci yılın sonuna kadar, herhangi bir müdahaleye gerek kalmadan kanal kendiliğinden açılmaktadır. Bunun bir istisnası, sık tekrarlayan, ağır gözyaşı kesesi iltihabı geçirilmesidir. Bu tür olgularda, müdahale daha erken sürede (bebek 6 aylık olunca) uygulanabilir.
Kanalın kendiliğinden açılmasını beklerken, gözyaşı kesesi bölgesine baskı ve masaj yapmak iyileşme sürecini hızlandıracaktır.

Müdahale gereken olgularda ise, maske anestezisi altında, kanal içine sondalama yapılmaktadır. Bu durumda, anne – babalar genellikle çocuklarına müdahale edilmesinden korkmaktadırlar. Fakat bu müdahale göz açısından oldukça risksiz ve başarı şansı tecrübeli ellerde çok yüksektir. Bu işlem esnasında uygulanan anestezi miktarı da çok düşük dozlarda olduğu için anestezinin riski yok denebilecek kadar azdır. Bunlara ek olarak, bu müdahalenin geciktirilmesi, başarı şansını da azaltmaktadır. Bu nedenler ile kanalın kendiliğinden açılmayacağı düşünülen olgularda, kanal içine sondalama işleminin geciktirilmeden yapılmasında fayda vardır.

Bebeklerde gözyaşı kanalı tıkanıklığı ve tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz buraya tıklayınız..

Yetişkinlerde gözyaşı kanalı tıkanıklığı ve tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz buraya tıklayınız..